9 Aralık 2007 Pazar

Siyah Süt - Elif Şafak


Elif Şafak'a hayranım...Son kitabı Siyah Süt'ü okuyunca bu hayranlığım kat be kat arttı. Evet bunu ben diyecektim dediğim her şeyi yazmış. Neden bu kadar korktuğumuzu, tüm şüpheleri her şeyi...Nietzche'nin bir sözüyle açılıyor kitap: "eğer bir kadın erkeksi özelliklere sahipse, ondan kaçmalı. Ama eğer bu tür özelliklere sahip değilse, bu sefer o kendinden kaçmalı" ...ve elif şafak'ın kadın - yazar - anne - insan oluşunun kendisinde yarattığı değişimleri anlattığı bölümlerle devam ediyor. Kitabı okurken onun yazdığı herşeyi sanki bizzat deneyimleyip yaşayan, benmişim gibi hissettim. Üstelik ne yazar, ne de anneyim...
Üstüme gün gelipte yüklenmesinden korktuğum bir sorumluluk kitapta bahsedilen. Benzer konular açıldığında "Sinik Entel Hanım"ınkilere benzer yorumlar getirdiğim bir konu. Aile olmak...aile içinde kadın olmak...aile içinde kadın olup aynı zamanda çalışmak...aile içinde çalışan kadın olup çocuk doğurmak...Bununla ilgili kaygılarımın bir ilişkimi bitirmesine tanıklık etmiştim zamanında. "beden" yerine "beyini" seçmiştim. Pişmanlık duyduğunuz her şeyin çok insani olduğunu kabul ediyorsunuz elif şafak'ın kitapları bitince...Bazı bölümlerini o kadar gülerek okudum ki etrafımdakiler deli olduğumu düşünmüştür kanımca.
Kitabın kapağını yerden 9100m yükseklikte türbülansta hoppidi hoppidi sallanırken ve gerginlikten kaskatı kesilmiş bir halde kapattım. Yine de içimdeki tarifsiz huzur garibime gitmedi. Hiç değilse dedim içimdeki kalabalıkla barışmayı öğrendim düşsemde gam yemem. Yanımdakine baktım birbirimize güldük...


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder