4 Şubat 2014 Salı

ne yapacağımı bilemediğim bir an

Dün gece gözüme hiç uyku girmedi Ali... 

Aslına bakarsan -hiç bir şeye çözüm değil biliyorum ama- bu gün ve tam şu anda yapmam gereken işleri de yapamıyorum. Hiçbir şeyi anlamadığım, anladığım şeyleri de hiç sindiremediğim bir gün daha bu gün. Adına ha Salı demişiz ha Pazar... Biraz sonra bu halimi değiştirmek için kendimi saçma sapan bir işe adayacağım ve bu sindirimsizlik hali "ama hayat devam ediyor" savunmamla birlikte, gözüme takılacak bir sonraki cehalet belirtisine kadar rafa kalkacak. Çok iyi biliyorum... çünkü her günüm böyle geçiyor Ali. 

Tıpkı mahallenin sokaklarında yürürken olduğu gibi, gittiğin yerde de gözün görüyor ve gönlün katlanmıyor biliyorum. Belki bir gün her şey daha güzel olur ve senin adını verdiğimiz ağaçlar güzelce büyür diye sessiz bir telkinde bulunuyorsun bize . Bir umutsun, kanatıyorsun ama yaşatıyorsun insanı Ali.  

Mesela dün.. El kadar bir ekrana bakıp şuursuzca dualar mırıldandım Ali. Senin için, kendim için, ailen için, sağduyu için, hayvanlar için, toprak için, adaletin yerini bulması için, kelimelerinin Lobna'ya dönmesi için, kötü sözün sahibini bulması için.. Bu 1984 vari cehennemin bitmesi için.. Zaten zedelenmiş bir güven duygusuyla geldiğim bu dünyada her şeye şüpheyle yaklaşmamak için...

Mayıs'tan beri sen dahil tanımadığım ne kadar çok insanı sevdim  ve üstelik ne kadar az tanıdığımı anladım kendimi. Ne kadar garip bir yaz oldu, anlatsam... belki bir sen anlarsın Ali. 

Böyle karamsar da değilim aslında. Sabah haberlerde katilini gördüm yine. 
Üzüldüm işte.. o yaşıyor sen yoksun diye. 

selin