10 Eylül 2009 Perşembe

1,2,3 ve 4. günlerin ardından...

Selçuk'tayız bugün...Etkinliğin 3. günü, trende geçecek 2. gece. Kolay adapte olunası bir yer demek zor, çünkü uzun bir insanım ve odalar 2 m2 :)

Çok ilginç insanların bir araya geldiği bu demiryolu roadshow'undan söz ediyoruz burada. HG'nin bir sosyal sorumluluk projesi aslında bu demir yolu roadshowu. Geçen sene ilki yapılmış herkes çok eğlenmiş ve beğenmiş bu sene yine yapılıyor. Aile içi şiddete ve çocuk istismarına hayır diyor, çocuklara tiyatrolar seyrettirip, karaoke yaptırıyor, büyüklere ise toplantı ve ciddi gündemleri tartışma ortamı yaratıyor. Hepsini tren istasyonlarında yapıyor. Bazı gözlemlerimi aktarmak isterim:

1.Gün - İzmir Hazırlık 8.09.2009

TCDD trenin geliş saatinden bir türlü emin olamayınca insanın aklına türlü türlü şey geliyor. IKEA ise vagonumuzun herşeyi desem yalan olmaz :) (Hatta önümüzdeki senelerde kendilerinin sponsor alınması konusunda şöyle bir de projem var. Tüm yataklı vagpnlara sponsor olunur. Gidilen yerlerde takılıp sökülebilir materyallerden workshoplar yapılır.

Neyse uzuun uzun bekledikten, tatsız sel ve yağmur haberleri karşısında dehşete düştükten sonra gece tren perona geldi. Bölündü, kesildi, kırıldı ve kurulumu başladı. Sabaha karşı 4'te hepimiz hazır ancak gelin görün ki açtık. Saat 4'te olsa bu sorunu çözümsüz bırakmadığıma yemin edebilirim :)



2. Gün - İzmir // Açılış

Sabah başlayan hummalı çalışma sonucunda tastamam olan ve bir çok önemli isimin katılımı ile saat 14.00'da başlayan açılış töreni eğlenceli, ayaklara yorgunluk verici ve bazen dehşete düşürücüydü. Şöyle ki:
Protokolden kalan köşede çocuklar - ki etkinliğimizin kesin baştacıdırlar - etkinliklerini yerde sıkışarak gerçekleştirdiler. Her şey değişir söyleminden çıkılan yolda hiçbirşeyin değişmediği çok net vurgulanmış "önemli" ziyaretler esnasında aktiviteler yarıda kesilip insanlara baygınlık verilmiştir. Bu insanların teşekkürleri neden sebep herkesi mutlu etmiş ancak 3 ila 6 çocuğun ortamı ağlayarak ve omuzlarını yukarı aşağı oynatarak terketmesine sebep olmuştur. Tüm bunları bir kenara koyduk biz yine de. Çok güzel iki vagona sahiptik hatta en güzel iki vagona sahiptik. Kafamızdakini uygulamanın verdiği gözlerden uyku şeklinde akan mutlulukla günü tamamladık. Gece ise trende uyunacaktı ve nasıl olacağı tam bir merak konusuydu. Sığdık merak etmeyin =)Şişman, ranzanın üstüne uzunsa altına yerleşti. Ele ağır göze büyük gelen valizler yerlerini buldu. (IKEA evinizin herşeyi)
Hayatınızda bir kere de olsa denemenizi de tavsiye ederim hatta şiddetle =)
Sonra uyandım ki...



3.Gün - Selçuk

Çok neşeli süper bir tren garı var. Antik sütunlara bakıyor ve bir restorasyon var sanırım.Sabah mevcut restorasyon çalışması bir yanda ağıııır ağır devam ederken bizler telaşlı kurulumumuzu tamamladık. Muhteşem iki kahvehanenin yamacında tren ahalisi ve kahvehane ahalisi tanıştık, kaynaştık.Çocuklar sahneyi, büyükler toplantı salonlarını doldurdu. Saat 16.00'da dükkanı kapattık. Şirince'ye doğru yola çıktık...



3.Gün - Şirince

İnsanın ömrünü uzatebilecek yerler listemde Bulancak'tan sonraki yerini aldı. Sabun kokulu dar sokakları görülmeyi, şirincenin altını çizen insanı tanışmayı, lezzetli şarapları ise içilmeyi beklemekteydi. Elimizde fotoğraf makinelerimiz keşfettik bizde.(Fotoğrafları ilerleyen günlerde paylaşacağım.) Şirince mazaralı bir yerde yöresel yemeklerden mi tatmadık, yaban mersinli, karadutlu meyveli şaraplarından mı... Şimdi yatma vakti... Yarınsa Denizlideyiz...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder